Forum
Forum - Evrimin Kanıtları Üzerine
Burdasın: Forum => Biyoloji => Evrimin Kanıtları Üzerine |
|
Biyoloji (şimdiye kadar 12 posta) |
Evrim,canlı ve cansız varlıkların değişimini inceleyen en temel bilimdir ve biyoloji başta olmak üzere tüm bilimlere temel oluşturmaktadır.Darwin’in ekoloji biliminden faydalanarak ortaya attığı evrim teorisi,günümüzde modern biyoloji ve populasyon genetiği ile birleşerek modern(sentetik) evrim teorisi haline gelmiştir yani bir başka değişle evrilmiştir. Evrim,canlı ve cansız varlıkların değişimini inceleyen en temel bilimdir ve biyoloji başta olmak üzere tüm bilimlere temel oluşturmaktadır.Darwin’in ekoloji biliminden faydalanarak ortaya attığı evrim teorisi,günümüzde modern biyoloji ve populasyon genetiği ile birleşerek modern(sentetik) evrim teorisi haline gelmiştir yani bir başka değişle evrilmiştir.Öncelikle şu ayrımı yapmalıyım ki;evrim ile evrim teorisi birbirlerinden farklıdır.Evrim gerçek bir olay olup,değişimi ifade eder.Eğer bu kavrama itirazı olan varsa bilimle ilgilenmesin,bu kişiler için mitoloji,din ve felsefe gibi çok çeşitli fantezi alanları var.Evrende değişimin olmadığı hiçbir yer ve varlık yok,değişim her yerde karşımıza çıkıyor fakat değişimin olduğu gerçeği asla değişmiyor.Bu da bizim evrim kavramını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Bugünkü hali ile modern evrim teorisi ise bir çok kanıtla desteklenmektedir. Yeri gelmişken şunu söylemeliyim ki teoriler kökleşmiş hipotezlerdir yani sürekli yeni bulgularla desteklenmektedirler,bir takım açıklayamadıkları olaylar olabilir ama bu asla açıklayamayacakları anlamına gelmez ve yeni bulgularla desteklendikçe bu olaylarda zamanla açıklanabilir, bu yönleri ile teoriler çok karmaşık bir sisteme benzetilebilirler. Bugün bende dahil olmak üzere bir çok bilim insanı tarafından kabul edilen modern evrim teorisi,çok sayıda kanıtlarla desteklenmektedir.Ben bu makalemde bu kanıtlardan bahsedeceğim… 1.Canlıların Ortak Özellikleri:Bugün biliyoruz ki canlılar solunum,sindirim,boşaltım, hareket,hücresel yapılı olma,genetik madde taşıma,irkilme,büyüme,gelişme ve üreme gibi birçok ortak özelliğe sahiptirler ve bu da bizleri tüm canlılarda ki bu ortak özellikleri gösteren bir ana canlıya götürmektedir bir başka değişle tüm canlı çeşitleri bu ilk organizmadan evrimleşmişlerdir. 2.Fosiller:Evrim süreci boyunca canlılar bir takım izler veya kalıntılar bırakmaktadır ve halen bırakmaya devam etmektedir.Bu kalıntılara fosil denilmektedir.Bilim insanları buldukları fosiller ile bugünkü canlıları kıyasladıklarında aradaki değişimleri görebilmektedirler.Kısacası fosiller bizlere bir türden bir başka türün oluşabildiğini göstermektedirler.Paleontoloji bu alanla ilgilenen bilim dalıdır.Örneğin;yaklaşık 300 milyon yıl önce yok olan trilobit,65 milyon yıl önce yok olan ammonit,3.8 milyar yıl önce Archean ‘da ortaya çıkan ilk canlı olan heterotrof prokaryotu fosiller sayesinde artık biliyoruz. Ayrıca,bilim insanlarının yaptıkları çalışmalar sonucunda yerkürenin alt katmanlarından üst katmanlara doğru çıkıldıkça bulunan fosillerin daha günümüze yakın ve gelişmiş canlılar olduğu görülmektedir bu da bizlere evrimin basit bir ortak atadan gelişmiş günümüz canlılarına doğru olduğunu göstermektedir. 3.Kayaçlar:Canlı varlıklar gibi cansız olan yerküre ve kayaçlarda değişmektedir yani evrim geçirmektedir.Jeoloji bilimi,yerkürede meydana gelen bu değişimleri incelemektedir.Jeologlar,paleontologlar,arkeologlar,antropologlar,evrimsel biyologlar ve daha bir çok bilim insanı bir araya gelerek bilimin gerçekliğinden yararlanarak jeolojik devirleri belirlemişlerdir.Bizler bu devirler sayesinde evrim olayını daha iyi anlayabiliyor ve dünya tarihini en doğru biçinde öğrenebiliyoruz.Kayaçlar üzerinde yapılan çalışmalar bizlere hem bu jeolojik devirleri,hem de dünyanın yaşını belirlemede katkı sağlamaktadır.Yapılan çalışmalar sonucunda dünyanın yaşı ortalama 4.5 milyar yıl olarak belirlenmiştir. 4.Embriyoloji:Tüm omurgalı sınıflarına ait canlıların(balıklar,kurbağalar,sürüngenler,kuşlar ve memeliler) embriyoları ilk haftalarda birbirlerine aşırı derecede benzemektedir.Daha sonra her bir omurgalı sınıfının canlıları kendi sınıf özelliklerine farklılaşmaktadırlar.Buna filogeni(evrim tarihi)nin tekrarı denir.Örneğin;Memeli sınıfına ait bir canlı olan insanın embriyosunda ilk haftalarda tıpkı bir balık embriyosu gibi solungaç yarıkları bulunmaktadır. Bir başka örnek ise;insanın kalbi ilk başta bir balık kalbi gibi iki odacıklı,daha sonra ki haftalarda bir kurbağanın ya da bir sürüngenin ki gibi üç gözlü daha sonra ise kendi sınıfı olan memelilerin ki gibi dört gözlü olmaktadır,bu olaylar anne karnında gerçekleşirken bir doktor bunları ultrasonda çok rahatlıkla görebilir. 5.Biyokimya:İster tek hücreli olun ister çok hücreli,tüm canlılar bir metabolizmaya sahip olup,hücreleri içerisinde bir takım biyokimyasal reaksiyonlar gerçekleşmektedir.Bu reaksiyonlarda enzimler görev alır.Örneğin;bütün canlılarda hücresel solunumun glikoliz enzimleri ortaktır,enzimler protein yapılı olduğundan ve her bir protein bir gen tarafından sentezletildiğinden,tüm canlılarda bu olayın gerçekleşmesini sağlayan genler ortaktır,bu da bizlere tüm canlıların ortak bir ata canlıdan evrimleştiğini kanıtlamaktadır. Bir başka örnek ise;tüm canlılar enerji molekülü olarak ATP’yi kullanır,bu da bizde ilk canlının da bu molekülü kullandığı fikrini uyandırmaktadır. 6.Biyocoğrafya:Tüm canlılar dünyanın her tarafında bulunmaz.Canlıların dünya üzerindeki çeşitliliğini,bulundukları coğrafi alanlarda etkilemektedir.Coğrafi izolasyon nedeniyle bugün bildiğimiz kanguru,ornitorenk ve platipus gibi keseli ve gagalı memeliler sadece Avustralya’da bulunurlar ama Afrika’da ki bir fil,maymun,zürafa ve aslan da Avustralya’da bulunmaz.Bu da bizlere türlerin oluşumu,yeryüzünde yayılışı ve evriminde biyocoğrafyanın etkisini göstermektedir. 7.Moleküler biyoloji ve Genetik:Bu alanda yapılan çalışmalar sayesinde organizmalar DNA baz dizilimlerindeki benzerliklere göre sınıflandırılabiliyor ve insan ile şempanzenin gen dizilimlerinin birbirine çok yakın olduğu ortaya çıkıyor,bu da bizlere bu iki canlının ortak bir atadan geldiğini ve evrim ağacında birbirlerine çok yakın durduklarını göstermektedir. 8.Anatomi ve Fizyoloji:Evrimi destekleyen bir başka kanıt ise homolog organlardır. Homolog organlar;kökenleri aynı,görevleri farklı organlardır.Örneğin;insanın kolu,balinanın yüzgeci ve yarasanın kanadı birbirinin homoloğudur.Yani insan,balina ve yarasa birer memeli sınıfı canlıları olup,ortak bir kökene sahiptir fakat balinanın yüzgeci yüzmeye, yarasanın kanadı uçmaya ve insanın kolu ise bir çok aktiviteyi yapmaya evrimleşmiştir.Biz buna evrimde uyumsal açılım adını veriyoruz ve bunu ilk kez Darwin,ispinoz kuşları üzerinde yaptığı gözlemler sonucu bulmuştur.Ayrıca bu homolog organlar günümüz modern taksonomisinde de kullanılmaktadır.Bir başka örnek ise,insandaki 20’lik yaş dişleri.Aslında bu dişler bir çift büyük azı dişidir ve insanlar ateşi bulmadan önce çok işe yaramaktaydılar fakat ateşi bulduktan sonra pişirilen besinlerin çok daha yumuşak olması ve ağızda dağılması nedeniyle bu dişlere ihtiyaç azaldı fakat evrim çok yavaş işleyen bir süreç olduğundan bu dişler tamamen ortadan kalkamadı,bu yüzden bu dişler ya geç yaşlarda ortaya çıkıyor ya da bazı insanlarda yaşamları boyunca hiç çıkmıyor. 9.Diğer kanıtlar: -Wohler 1878’de üreyi sentezlemiştir. -Koble ilk defa asetik asidi sentezlemiştir. -Stanley Miller 1953’de ilkel atmosfer gazlarından amino asitleri sentezlemiştir. -Fox ,amino asitlerden protenoyit denilen bir protein sentezlemiştir. -Modern evrim teorisinin kurucusu olan Oparin, koaservat adını verdiğimiz hücre öncülerini sentezlemeyi başarmıştır ve bugün bu koaservatlar çok rahatlıkla laboratuvar koşullarında sentezlenebilmektedirler. Sonuç olarak evrim olayının ve modern evrim teorisinin gerek laboratuvardan gerekse doğadan bir çok kanıtı olduğu görülmektedir ve ben bu makalemde bunların bazılarına değinmek istedim. Yazar: Ahmet Efe KÖSEOĞLU |
Cevapla:
Bütün konular: 166
Bütün postalar: 167
Bütün kullanıcılar: 15