Forum
Forum - Kırım - Kongo Hemorajik Ateşi (KKHA)
Burdasın: Forum => Biyoloji => Kırım - Kongo Hemorajik Ateşi (KKHA) |
|
Biyoloji (şimdiye kadar 12 posta) |
Kırım-Kongo Hemorajik Ateşi (KKHA) Hastalığı Vektörü Keneler ve Bu Keneler ile Mücadele Yöntemleri ÖZET Kırım-Kongo Hemorajik Ateşi (KKHA) (=Crimean-Congo Hemorrhagic Fever = Central Asian Hemorrhagic Fever ) hastalığı klinik seyri bakımından çok ciddi semptomlara yol açması ve ölüm oranının çok yüksek olması bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada KKHA hastalığı vektörü kenelerin ayırt edici özelliklerine, biyolojilerine, kimyasal, fiziksel ve biyolojik mücadele yöntemlerine, bu mücadelerde kullanılan ve WHO tarafından önerilen pestisitlere, repellentlere ve kenelerden korunmak için gereken önlemlere değinilmiştir. Çalışmada ayrıca KKHA hastalığı taşıyan kenelerin tür isimleri verilmiştir. ÖZET Kırım-Kongo Hemorajik Ateşi (KKHA) (=Crimean-Congo Hemorrhagic Fever = Central Asian Hemorrhagic Fever ) hastalığı klinik seyri bakımından çok ciddi semptomlara yol açması ve ölüm oranının çok yüksek olması bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada KKHA hastalığı vektörü kenelerin ayırt edici özelliklerine, biyolojilerine, kimyasal, fiziksel ve biyolojik mücadele yöntemlerine, bu mücadelerde kullanılan ve WHO tarafından önerilen pestisitlere, repellentlere ve kenelerden korunmak için gereken önlemlere değinilmiştir. Çalışmada ayrıca KKHA hastalığı taşıyan kenelerin tür isimleri verilmiştir. GİRİŞ Kırım-Kongo Hemorajik Ateşi (KKHA) (=Crimean-Congo Hemorrhagic Fever = Central Asian Hemorrhagic Fever) , keneler tarafından taşınan Nairovirüs (Familya Bunyaviridae) cinsinden bir Abovirüs (Arthropod born virüs) tarafından meydana gelen ateş, cilt ve diğer bölgelerde kanama gibi bulgular ile seyreden hayvan kaynaklı (Zoonotic) bir enfeksiyondur (Anonymous, 1998; Anonymous, 2002; Drosten vd., 2002; Swanepoel, 2004 ). KIRIM-KONGO HEMORAJİK ATEŞİ (KKHA) 1. Kkka Hastalığın Tarihçesi Shirzadi’ye (2007) göre KKKA ve/veya VHA ile ilgili bilinen en eski doküman 12.yy’da (1110 yılında) ünlü islami hekimin “Corcani” bir çiftçinin hastalığına bağlı araştırmasıdır. 20. yy’da bu hastalık ilk kez II. Dünya Savaşı yıllarında, 1944 ve 1945 yılı yaz aylarında Batı Kırım steplerinde eski Sovyetler Birliği askerleri arasında görülmüş ve 200’den fazla kişiyi etkilemiştir (Simpson 1978; Hoogstraal 1979). O zamanlar hastalığın kene ile ilişkisi belirlenmiş ve hastalığa Kırım Hemorajik Ateş'i adı verilmiştir. Daha sonra etken virüs, hastalık tablosundaki insanlar ile Hyalomma marginatum marginatum kenelerinin yetişkin ve larval formlarından izole edilmiştir (Simpson 197. Congo virüs ise 1956 yılında Kongo’daki (Zaire) epidemide ateşli bir çocuktan alınmış kan örneğinden izole edilmiştir. Aradan geçen 11 yıl sonra 1967 yılında Simpson vd. (1967), 5’i laboratuvar kaynaklı 12 sarılıklı hasta tanımlamış ve virüs, yeni doğan farelere injekte edilerek soyutlanmıştır. Aynı araştırıcılar, 1956 yılında izole edilen virüs ile sonradan izole edilen virüsların aynı virüs olduklarını bildirmişlerdir. 1969 yılında ise Congo virüs ile Kırım Hemorajik Ateş virüslarının biyolojik olarak benzer virüs olduğu gösterilmiştir (Casals 1969). 2. KKKA Hastalığının Dünya’da ki durumu; 1944- 1945 yıllarındaki ilk epidemilerden sonra ilk olgu Çin’in Kuzey-Batı’sında 1965 yılında tanımlanmıştır. Daha sonraları Bulgaristan’da 1960’lı yıllarda, 1967 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti’nde (Simpson 1967). , Balkan ülkelerinden Makedonya’da 1976 yılında (Vesenjak-Hirjan vd. 1991), Pakistan’ın Rawalpindi bölgesinde 1976 yılında (WHO, 1976)., Ortadoğu ülkelerinden Irak’da 1979 yılında (Al-Tikriti vd. 1981)., Güney Afrika’da 1981 yılına kadar 123 KKHA olgusu tanımlanmış, bu olgulardan 27 (%22)’si fatal seyretmiştir (http://www.angelfire.com/punk/lymedisease/1981). Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Ekim 1994’de 400 kişinin çalıştığı bir devekuşu çiftliğinde 17 KKHA olgusu bildirilmiş, bunlardan biri ölümle sonuçlanmıştır (Capua 199. Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Cape Town’daki Tygerberg Hastanesi’nde 1984’ün Eylül ayında oluşan bir nozokomiyal epidemide bir indeks olguyu takiben 7 sağlık çalışanına KKHA bulaşmış, bunlardan biri ölmüştür. Bu nozokomiyal epidemide hastalığın bariyer yöntemleri uygulanmasıyla kontrol altına alındığı bildirilmiştir (Van Eden vd. 1985), Pakistan’da majör KKHA epidemilerinin 1975, 1986, 1996, 1998, 1999 ve 2000 yıllarında oluştuğu bildirilmektedir. Dubai’ de bir hastanede 1979 yılında (Suleiman vd. 1980). Birleşik Arap Emirliği’nde Kasım 1994 ile Mart 1995 yılları arasında (Khan vd.1997)., Suudi Arabistan’ın Mekke şehrinde 1989- 1990 yılları arasında (el-Azazy ve Scrimgeour 1997). Umman’ dan 1995- 1996 yılları arasında , Rusya’nın Stavropol bölgesinden 1999 yılı Temmuz ayında , Kosova’dan 2001 Haziran ayı içinde, . Bulgaristan’da 1997-2003 yılları arasındaki (Papa vd. 2004)., İran’da Ocak 2001-Ekim 2002 arasında (Mardani 2002; Shirzadi 2007). bu hastalık bildirilmiştir. Türkiye’de ilk KKHA olguları Tokat yöresinden gelen hastalarda tanımlanmıştır ve İlk kez Türkiyede 2002 yılında bu hastalık bildirilmiştir. KKHA’ nın Dünya’daki dağılımı konusunda anlatılanlar toparlanırsa; günümüze kadar KKHA hastaları Kozovo, Arnavutluk, Bulgaristan, Sırbistan-Karadağ, Rusya, Orta Asya Cumhuriyetleri, Batı çin, Pakistan, Irak, Suudi Arabistan, Dubai, Umman, Moritanya, Senegal, Uganda, Güney Afrika, Kenya, Zaire ve Türkiye ülkelerinde kanıtlanmıştır (Capua 1998, Elaldı 2004, Ergönül vd. 2004, Karti vd. 2004 , Ahmeti ve Raka 2006, Shirzadi 2007). 3. KKKA’ da Ölüm Oranı Eski sovyetler Birliği’nde infekte insanların %20’sinde klinik belirtiler görülmektedir ve mortalitesi (ölüm oranı ![]() Türkiye’de bu oran 2002- 2006 yıllar arasında ortalama 5.3% (1103 olgudan 59 ölüm) kayd edilmektedir (Midilli vd. 2007). 4. Kkka’ nın Vektörleri (Keneler) 4.1 Kenelerin Sistematiği Kenelerin sistematikteki yeri ve önemli türlerin isimleri aşağıda verilmiştir (Krantz 1978, Woolley 1988, Evans 1992, Walker 1994, Kettle 1995 ) : Phylum: ArthropodaSubphylum: ChelicerataSuperclass: Arachnoida Class: Arachnida Subclass: Acari (=Acarina); [Tahmin edilir bu altsınıfta 500000 tür yer almaktadır ki bu güne kadar sadece 30000 türü 200 cins içinde tanınmıştır]. Superorder: Anactinotrichida (Parasitiformes) Order: Metastigmata (= Ixodida) ; Bu ordu’da 865 tür, 3 familia (Aile) içinde yer almaktadir. Superfamily: Ixodoidea Family: Ixodidae (hard ticks) ; 675 tür 13 cinste yer alır. Bu 13 cins (genera) aşağıda verilmiştir: A. Tıp ve sağlıkta önemli olmayan cinsler: Aponnoma, Nosomma, Margaropus, Rhipicentor, Cosmiomma, Anomalohimalaya, B.Tıp ve sağlıkta önemleri olan cinsler: Ixodes cinsi (225 tür ile) Örneğin; *Ixodes damnini, *Ixodes hexagonus (Hedgehog tick), *Ixodes neotomae, *Ixodes pilosus (Russet tick, bush tick, paralaysis tick), *Ixodes persulcatus, *Ixodes ricinus (Sheep tick or castro bean tick), *Ixodes rubicundus (Southern Africa paralaysis tick), *Ixodes pacificus, *Ixodes holocyclus, *Ixodes scapularis, *Ixodes canisuga (Brithsh dog tick), *Ixodes cookei, *Ixodes angustus, *Ixodes kingi (Rotund tick), *Ixodes texanus, *Ixodes sculptus, *Ixodes rugosus, *Ixodes muri (Mouse tick) Amblyomma (105 türden hiç biri henuz Türkiye’den rapor olunmamıştır) . Bu cinsin daha önemli bazı türleri; *Amblyomma cohaerens, *Amblyomma flasomarmoreum , *Amblyomma gemma , *Amblyomma lepidum, *Amblyomma marmoreum *Amblyomma americanum, *Amblyomma nuttalli , *Amblyomma rhinocerotis, *Amblyomma sparsum, *Amblyomma variegatum, *Amblyomma cajennense, *Amblyomma hebraeum, *Amblyomma maculatum, *Amblyomma triguttatum, *Amblyomma tholloni, *Amblyomma cayennensis Boophilus (5 tür) Örneğin; *Boophilus decoloratus, *Boophilus australis(=microplus) (Tropical cattle tick), *Boophilus annulatus Dermacentor (30 tür) Örneğin; *Dermacentor nigrollineatus, *Dermacentor marginatus, *Dermacentor nuttali, *Dermacentor occidentalis, *Dermacentor perumapertus , *Dermacentor albipictus, *Dermacentor andersoni, *Dermacentor (Anocentor)nitens, *Dermacentor pictus, *Dermacentor reticulatus, *Dermacentor silvarum, *Dermacentor variabilis Haemaphysalis (150 tür) Örneğin; *Haemaphysalis calcarata, *Haemaphysalis punctata, *Haemaphysalis asiaticum, *Haemaphysalis Concinna, *Haemaphysalis hoodi, *Haemaphysalis leporıspalustris, *Haemaphysalis longicornis, *Haemaphysalis spinigera, *Haemaphsalis leachi Hyalomma (29 tür ve alttür) Örneğin; *Hyalomma anatolıcum anatolicum, *Hyalomma anatolicum excavatum, *Hyalomma dromedarrii, *Hyalomma aegyptium, *Hyalomma erythraeum, *Hyalomma detritum scupens (H. volgens = H. uralens), *Hyalomma detritum mauretanicum, *Hyalomma impeltatum, *Hyalomma marginatum marginatum, *Hyalomma marginatum turanicum, *Hyalomma albiparmatum, *Hyalomma punt *Hyalomma savignyi, *Hyalomma rufipes, *Hyalomma scupens, *Hyalomma tuncatum, *Hyalomma impressum Rhipicephalus (70 tür) Örneğin; *Rhipicephalus appendiculatus (kesin henuz Türkiye’den rapor olunmamiş ![]() Günümüzde Argasidae ve Ixodidae ailelerine bağlı 850 türü bilinmektedir. Bunlardan 175 türü (5 cinste) Argasidae ailesinde ve 675 türü Ixodidae ailesinde yer almaktadır. Ixodidae ve Argasidae ailelerinden başka sadece bir, bir türlü aile Nuttalliellidae Afrotropikal bölgesinde tanimlanmaktadir (Sonenshine 1991, Evans 1992) . 4.2 Kenelerin Genel Morfolojileri 1. Capitulum ventralde yerleşmiş, üstten görülmez, scutum yok..................Argasidae(şekil 5.1)1΄. Capitulum terminalde, dörsaldan bakıldığında gürülür,scutum var............Ixodidae (şekil 5.1) Keneler morfolojik olarak diğer Artropod’lardan farklı olup, baş, thorax ve abdomen tamamen birbirleriyle birleşmiştir ve vücutları “İdiosoma” isimli tek bir parçadan oluşmuştur. Vücudun ön tarafında ağız organelleri pseudocephal, capitulum (ignathosoma) yer almktadır. Olgunlarda ve nimflerde 4 çift ayak, larvalarda ise 3 çift ayak vardır (Şekil 5.2). Nimflerde genital organlar henüz oluşmamıştır. Ixodidae ailesindeki türlere sert kene, mera kenesi veya yaz kenesi denir. Dorsalden bakılınca ağız organelleri her gelişim evresinde görülebilir, (Argasidae ailesinde capitulum yalnız larva evresinde ön uçta, erginde ventral yüzeyindedir ). Ağız organellerinin oturduğu kısıma basis caputili denir .. 4.3 kenelerin Genel Biyolojileri Hayatlarında ortalama olarak 800-20.000 arasında yumurta bırakırlar. Dişiler yumurtladıktan sonra ölürler (Argasidae türleri geceleri çıkar, kan emer ve sonra dişiler konağı terkedip bir kaç günden sonra 15-100 yumurta bırakır ve sonra ölmezler ve yeniden kan emip yumurtalamaya devam eder ve bu olay 2-6 kez tekrarlanır). Optimum çevre şartlarında kan emmek ve yumurtalama arası 3 -6 gündür, fakat bir kaç aya kadar da sürebilir (Sonenshine 1993). 2-3 haftadan bir kaç ayda kadar, yumurtadan çıkan larvalar 3 çift bacaklıdır. Larvalar kan emdikten 2-7 gün sonra (ve soğuk şertlerde daha çok fazla) gömlek değiştirirerek 4 çift ayaklı nimfe dönüşürler. Nimflerde de larvalar gibi henüz genital organlar gelişmemiştir. Aç olan nimfler 5 - 9 gün kan emdikten sonra doyar ve toprağa düşüp, 3 - 4 haftadan sonra gömlek değiştirerek aç olgun hale gelirler (Argasidae kenelerde ilk olarak bir kaç nimf safhası geçirdikten sonra olgun hale gelir) . Olgun erkek ve dişi keneler kan emerken çiftleşir ve doyduktan sonra dişi toprağa geçerek yumurtlar. Genelde erkekler dişilere göre daha az kan emerler, fakat daha fazla sürede konaklarına yapışırlar. Bu siklus böyle devam eder. 4.4 Kırım - Kongo Kanamalı Ateş’inde Kenelerin Önemli Soyları ve Türleri Hayvancılıkta keneler ve taşıdıkları hastalıklarla ilgili ekonomik kayıplar azımsanmayacak ölçüde çoktur. Kene istilasına maruz kalmış hayvanlarda et, süt ve yumurta verimlerinin düştüğü, deri ve yapağı kalitesinin bozulduğu görülmektedir. Bununla ilgili olarak FAO tarafından 1984 yılında yayınlanan bir raporda, dünya sığır yetiştiriciliğinde kenelerin yol açtığı yıllık kaybın yaklaşık 7 milyar Amerikan doları olduğu bildirilmektedir. Buna koruma ve kontrol bütçeside eklenirse bu rakam daha da yükselecektir(Hoogstraal 1996). Kırım-Kongo Kanamalı Ateşte etken 30’a yakın kene türü tespit edilmesine karşın esasen 7 kene türü aktif taşıyıcıdır. Bunlar; Hyalomma marginatum marginatum* Hyalomma marginatum rufipes Hyalomma marginatum turanicum Hyalomma anatolicum anatolicum* Dermacentor marginatus* Rhipicephalus rossicus Amblyomma variegatum*’dur. Özellikle Türkiye’de Hyalomma cinsine ait bulunan 6 türden Hylomma marginatum marginatum bu virüsün aktif taşıyıcıdır. 4.5 Ixodidae ailesindeki önemli soyların ayırım anahtarı 1. Anal oluk (Anal groove) anusun arkasında(şekil 5. 9).…..................................................21′. Anal oluk(Anal groove) anusun önünde...................................................................Ixodes 2. Göz var(şekil5.10) …………….........................................................................................3 2′. Göz yok .....................................................................................................Haemaphysalis 3. II palp ekleminin boyu eninden daha fazladır( şekil 5. 11 ). ..........……………………...4 3′.II palp ekleminin eni boyundan daha fazladır ( şekil 5.12)................................................5 4. Kene dorsal bakıldığında süslüdür ..................................................................Amblyomma 4′. Kene dorsal bakıldığında süslü değil ................................................................Hyalomma 5. Kenenin scutumu dekorasyonludur ................................................................Dermacentor 5′. Kenenin scutumu dekorasyonlu değil ...............................................................................6 6. Feston yok ...........................................................................................................Boophilus6′. Feston var (şekil 5.13) .................................................................................Rhipicephalus 5. Kenelerle Mücadele Yöntemleri Günümüze kadar kullanılan hiç bir mücadele yöntemi (bir kaç sınırlı alan hariç ![]() I. Kenelerle nakledilen hastalıkların ortadan kaldırılması veya azaltılması (aşı çalışmaları vs) II. İnsan ve hayvanlardan kan emen kenelerin sayısını düşük maliyetlerle kabul edilebilir sınırlara indirilmesi 5.1 Kenelerle Kimyasal Mücadele Yöntemleri WHO’nun muhtelif bilimsel raporlarına göre kullanılabilen pestisidler ve dozları, insan ve evcil hayvanların yaşadığı yerlerin içerisnde I.R.S. (Indoor Residual Spraying) metoduyla ve emulsiyon (E.) veya çözüm (solution, sol.) formulasıyonlarında, aşağıda verilir (WHO 199; *DDT %5 (50 gr. /lit.) , *Lindane %0. 5 (5 gr./lit.). Eğer keneler bu pestisitlere direnç olmuş olsalar; *Bendiocarb %0.25- %0.48, *Carbaryl %5,Chlor Pyriphos %5, *Diazinon %5, *Malathion %2 ve *Pirimiphos-methyl %1. 5.1.2 Akarisidlerin kullanımı(Evcil hayvanların üstünde hayvanın tedavisi amacıyla) WHO’nun muhtelif bilimsel raporlarına göre kullanılabilen pestisidler ve dozları, evcil hayvanların üzerinde veya “Kene Hamamı” içinde aşağıda verilmiştir; *Carbaryl, [water dispersible powder (W.Dip.) veya tos (dust)] %0.5, *Coumaphos (W.dip, or dust) %0.2-%0.5, *Deltamrthrin (sprey or shampoo) %0.0025, Iodofenphos (dip) %0.5, *Lindane(toz) %1.0, *Malathion (dip) %0.25 veya (toz) %5.0 veya (sprey) %0.5, Doğal phyrethrinus + synergist (toz, sprey or shampoo) %0.2 + %2.0, *Permethrin (toz) %1.0 veya (sprey) %1.0 veya (shampoo) %0.1, *Propetamphos (collar = tasma) %10.0, *Propoxur (toz ya sprey) %1.0, *Rotenone (toz) %1.0 , *Amitraz (toz) %0.025- %0.05. 5.1.3 Açık alanların ilaçlanması Hastalık nedeniyle açık alanların ve meraların ilaçlanması yani O.R.S. (Outdoor Residual Spraying) metoduyla, doğru değil. Bu şekilde bir ilaçlamanın keneler ile mücadelede etkisi çok sınırlı olmasına karşılık önemli düzeyde çevre kirliliğine, doğal dengenin bozulmasına ve zehirlenmelere neden olabilir. Ancak kenelerin çevrede çok yaygın olduğu durumlarla karşılaşılması ve özel durumlarda (piknik, mesire alanları ve KKKA hastalığı endemik veya esporadik olan alanları gibi), diğer canlılara ve çevreye zarar vermeden ilaçlama yapılabilir. O.R.S metodunda kullanılan petisidler aynı I.R.S. metodunda kullanabilenlerdir. *Carbaryl, Fenthion, Naled ve Propoxur 2.24 kg., a . i. (active ingredient) her hektarda kullanılır. *Primiphos-methyl 0.1 –1.0 kg., a . i. , Permethrin 0.03 – 0.9 kg. , a. i. Ve Deltamethrin 0.003 – 0.7 kg., a. i. (mevsime bağlı ![]() Bu ilaçlama bir aya veya daha fazla bir süre için yeterlidir ve ondan sonra en az 2 defa tekrar edilmelidir. 5.2 Kenelerle Fiziksel Mücadele Yöntemleri (Kenelerin Yaşam Alanlarının Değiştirilmesi) Bu yöntemlere genelde “ortam- çevre yönetimi” (environmental management) denir (WHO 1982). Ancak, bu gibi önlemlerin uygulanması sonucunda kene populasyonunda sağlanan azalma, kenelerin yok edilmesinden çok, konak hayvanların bu gibi elverişsiz hale gelmiş ortamlardan uzaklaşmasına bağlanmaktadır. Kenelerle fiziksel mücadele hakkında aşağıdaki yöntemler söylenebilir; *Herbisidal ilaç kullanımı *Arazi yakma *Arazinin sürülmesi *Kuru yaprak tabakasının hatta orman taban örtüsünün kaldırılması 5.3 Konak Hayvanların Ortadan Kaldırılması Bu yöntem öِzellikle dar bölgelerde kısıtlı konak kullanan keneler için kullanılırsa da (Amblyomma americanum’un eradikasyonu için belli bölgelerde geyik populasyonunu ortadan kaldırmak), bu yöntem çok miktarda konak alternatifi olan keneler için uygun değildir. 5.4 Kenelerde Biyolojik Mücadele Yöntemleri 1906- 1999 yılları arasında yüzden fazla mekale yayınlanmıştır ki bunlarda kenelerin doğal düşmanlarından, 3 temel grupta ad verilmiştir; Kenelerin patojenleri, parazitoidleri ve predatörleri. Bunların içinde en önemli olan predatörler ve predatörlerin içinde eklembacaklılar ve bunların içinde böcekler ve örümcekler, ve böceklerin içinde de karıncalar ve kınkanatlılardırlar (Samish ve Alekseev 2001). Parazitoidlerden en önemlisi Ixodiphagus hookeri super family; Chalcidoidea veya Ichneumon arısıdır. Bu tür tüm dünyada yaygın olup, yumurtalarını Ixodidae ailesinin önemli türleri içinde bırakırlar. Ixodiphagus caucurtei, Hanterellus hookeri, Habrolepis caniphila, bu parazitoid arının sinonimleridir. Kene hastalıkları ajanları (agents) listesi içinde çeşitli virüsler, bakteriler, protozoalar ve mantarlar bulunmaktadır. Mantarların özellikle Metarhizium anisopliae, Beauverria bassiana ve Lecanicillium psalliotae türlerinin son yıllarda kenelerle mücadelede çok önemli rolları gösterilmiştir (Ostfeld vd. 2006 ). Metarhizium anisopliae (IRAN 437 strain) 10 milyon (conidia / ml) ile 6- 11 gün içinde, kenelerin %90- 100 ölümüne neden olmuştur (Pirali-Kheirabadi vd.2007). Kenelerde biyolojik kontrol sadece prokariyotlar, mantarlar ve hayvanlar ile değil, Stylosanthese scabra ve Stylosanthese viscosa adında bitkiler sığır yemliği olarak iki mera türüdür ki Ixodidae kenelerin larva ve nimflerini yapraklarına yapıştırarak ölmelerine sebep olurlar (Ghosh vd. 2006) . 5.5 Kendi kendini ilaçlama Bu yöntem öِzellikle yaban hayvanları üzerindeki keneleri de etkilediğinden oldukça umut vericidir. Hayvanların ilgisini çekecek (attractive) çeşitli obejelerin örneğin kuru buz (sağlam CO2), yemlik, içinde yem bulunan plastik boru, ilaçlı pamuk) üzerine uzun etkili akarisid salınımını sağlayan düzenekler kurularak hayvanların kendi kendilerini ilaçlaması sağlanmaktadır. 5.6 Repellentlerin Kullanımı Kenelerin yaşama alanlarında bulunabilecek kişiler (hayvancılıkla uğraşanlar, mezbaha çalışanları, kamp ve piknik yapanlar vb) repellent olarak bilinen böcek kaçırıcı ilaçları vücutlarına sürerek veya elbiselerine emdirerek kulanabilirler. WHO’nun raporlarına göre aşağıda gelen repellentler en etkinleridir; *Benzyl Benzoate, *Butyl ethyl propanediol, *Deet (N1-N- diethyl – 3 –toluamide), *Dibutyl phthalate, *Dimethyl Carbate, *Dimethyl phthalate, *Ethyl hexanediol, *Butopyronoxyl, *2-chlorodiethyl benzamide, *bazı Heteocyclic Amin’lerin Carboximid’leri, ve dodecanoic acid (Schwants vd. 200. *Permethrin’nin elbise üzerinde kullanması da repellent olarak etkinlidir. Genelde keneleri kaçırmak için repellentleri insan vücutuna sürünmez ve elbise üstünde kullanılır. Keneleri kaçırmak için, yukarıda gelen repellentlerin içinde en etkilisi Deet ve Butopyronoxyl rapor edilmiştir. permethrin’in (ve synthetik pyrethroid’lerin) sürekli etkinlikleri ve zaman bakımından fazla etkinlikleri onların artık toksisitelerine bağlıdır . Repellentleri standard olarak 20 (gr her metre kare’de) veya 70 gr her bir elbisede (örneğin her pantolonun alt kısmına, veya her cekete, çorapa, gömlek vs) kullanılır (Anonymous,WHO 199. 6. TARTIŞMA VE SONUÇ 6.1 Kenelerın Kontrolü ve Korunulması İçin Son Öneriler 1-Kenelerin görülmesi zor olabilir Kenelerin yoğun olduğu yerlerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Mümkün olmazsada uzun otların, çimlerin ve çalılıkların bulunduğu yerlerde dolaşılmamalıdır. 2- Açık renk kıyafetler giyinerek üzerinde herhangi bir kenenin varlığı kolaylıkla tespit edilebilir. 3- Açık araziye çıkıldığında bacakları kapatacak şekilde kıyafetler tercih edip uzun kollu üstler kullanılmalıdır. Pantolon çorapların içine sokulmalı ve Kapalı ayakkabı giyilmelidir 4- Mümkün oldukça tehlikeli yerlerde repellent kullanılmalıdır. 5- Eraziden eve dönüldüğünde bütün her kes, evcil hayvanlarda dahil kene yönünden kontrol edilmelidir. Kene kan emerken acı vermez, bu nedenle mevcut ise bulunması gerekir. 6-Kene görüldüğünde sakin olunmalıdır. 7- Keneler bulunduğu alanlara girildiği zaman vücut belli aralıklarla kene yönünden kontrol edilmeli, vücuda yapışmış kenelerin çıkarılması için bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise Kneyi tam olarak deriye en yakın noktadan kavrayın. Bu nokta kenenin ağız parçalarına karşılık gelir. Uygun bir şekilde kene ezilmeden ve ağız kısmı koparılmadan pensle alınmalıdır (Şekil 6. 3). Kenelerin çıkarılması için eter, kloroform ve alkol yada gaz gibi herhangi bir madde kullanılmamalıdır. 8-Hayvan sahipleri, hayvanlarını kenelere karşı veteriner hekimin tavsiye edeceği dış parazit ilaçlarını kullanarak ilaçlamalı, hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkan vermeyecek şekilde yapılmalı, çatlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana yapılmalıdır. Hayvancılıkla uğraşanlar, hayvanlarını Nisan-Ekim ayları arasında iki ay aralıkla kenelere karşı ilaçlamalıdırlar. Sadece hayvanlarda kene mücadelesi yapılması da yeterli değildir. Kasım-Mart ayları arasında hayvan barınakların da düzenli şekilde ilaçlanmalıdır. KAYNAKLAR Ahmad K.2000. Outbreak of Crimean-Congo haemorrhagic fever in Pakistan. Lancet 2000; 356 (9237): 1254. Ahmeti, S. , Raka , L. 2006 . Crimean-Congo heamorrhagie fever in Kosovo: a fatal case report . Virology Journal 3,85 . (In http://creative.commons.org/licenses/by/2.0) Alligham, P. G. and Stanfast, H. A. 1990. An investigaton of transovarial transmission of Akabane virus in Culicoides brevitaris. Australian Veterinary Journal, 67, 273- 274. Al-Nakib W, Lloyd G, El-Mekki A, Platt G, Beeson A, Southee T. 1984. Preliminary report on arbovirüs-antibody prevalence among patients in Kuwait: evidence of Congo/Crimean virüs infection. Trans R Soc Trop Med Hyg; 78: 474- 6. Al-Tikriti SK, Al-Ani F, Jurji F.J.1981. Congo/Crimean haemorrhagic fever in Iraq. Bull World Health Organ; 59: 85- 90. Anonymous (WHO ).1998. Chemical Methods for the Control of Arthropod Vectors and Pests of Public Health importance ( Second Edition ). World Health Organization,Geneva. Anonymous. 1998. Center for Disease Control and Prevention and World Health Organization-Infection Control for Viral Haemorragic feverin the African Health Care Setting. September 1998. WHO/EMC/EST/98. 2. Anonymous. 2002. National Institute of Health. Case Definitions, Management and Prevention of Infectious Disease. Disease Early Warning System(DEWS), August 2002. Anonymous ( Country report Pakistan).2003. Vector-borne diseases in Pakistan. Inter-Country Workshop on developing a regional strategy for integrated vector management for malaria and other vector-borne diseases, Khortoum, Sudan, January 21- 23. Anonymous. 2005. Gidelines for management, prevention and control of Crimean –Congo hemorrhagic fever (CCHF).Epidemic Investigation Cell (EIC), Public Health Laboratories Division, National Institute of Health, Islamabad, Pakistan. Capua, I. 1998. Crimean-Congo haemorrhagic fever in ostriches: A public health risk for countries of the European Union? Avian Pathology; 27: 117- 20. Casals, J. 1969. Antigenic similarity between the virüs causing Crimean hemorrhagic fever and Congo virüs. Proc. Soc. Exp. Biol. Med.,131, 233-236. Drosten, C. , Gotting, S. ,Schilling, S. , Asper, M., Panning, M., Schmitz, H. And Gunther, S. 2002. Rapid detection quantification of RNA of Ebola and Marburg virüses, lassa virüs, Crimean-Congo hemorrhagic fever virüs, Rift vally fever virüs, denguevirüs, and yellow fever virüs by real-time reverse transcription-PCR. J. Clin. Microbiol., 40, 2323-30. Elaldı, N. 2004. Krım-Kongo Hemorajik Ateş Epidemiyolojisi. Cumhuriyet üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 26(4), 185- 90. el-Azazy OM, Scrimgeour E.M. 1997. Crimean-Congo haemorrhagic fever virüs infection in the western province of Saudi Arabia. Trans R Soc Trop Med Hyg; 91: 275- 8. Ergönül E. , Çelikbaş A. , Dokuzoğuz, B. 2004. Characteristics of patients with Crimean-Congo hemorrhagic fever in a recent outbreak in Turkey and impact of oral ribavirin therapy. CID; 39: 284- 7. Evans, G. O. 1992. Principles of Acarology. CAB International, Wallingford, Oxon, Uk. Francki, R.I.B. , Fauquet, C.M., Knudsn, D.L. and Brow, F. 1991. Classification and nomenclatorof viruses. Fifth Repo of the Interational Committee on Taxonomy of Viruses. Archive of Virology Supplement 2, Springer- Verlag, Wien. Gear, J.H. 1989. Clinical aspects of African viral hemorrhagic fevers. Rev Infect Dis; 11 (Suppl 4): S777- 82. Ghosh, S. , Azhahianambi, P. , Fuente, J. 2006. Control of ticks of ruminants with special emphasis on livestock forming systems in india: Present and future possibilities for integrated control-a review. Experimental and Applied Acarology, 40(1), 49- 66. Goldfarb L.G. , Chumakov M.P. , Myskin A.A. , Kondratenko V.F., Resnnikova O.Y. 1980. An epidemiological model of Crimean hemorrhagic fever. Am J Trop Med Hyg; 92: 260–4. Gozalan A. , Akin L., Rolain J.M. 2004. Epidemiological evaluation of a possible outbreak in and nearby Tokat province. Mikrobiyol Bul; 38: 33- 44. Haughey, K.G., Hartley, W.J., Della- porta, A.J. and Myrray, M.D.1988. Akabane disease in sheep. Australian Veterinary journal; 65, 136-140. Hoogstraal H. 1979. The epidemiology of tick-borne Crimean/Congo hemorrhagic fever in Asia, Europe, and Africa. J Med Entomol; 15: 307–417. Hoogstraal, H.1996. Ticks in relation to human diseases caused by virüses. A. Rev. Entomology, 11, 256- 308. Johnson, R. T. 1990. Arboviral encephalitis. In: Warren, K. S. And Mahmoud, A. A. F. (eds). Tropical and Geogarphical Medicine. McGraw-Hill, pp. 691- 700, New York. Karti SS, Odabasi Z, Korten V. 2004.Crimean-congo hemorrhagic fever in Turkey. Emerg Infect Dis; 10: 1379- 84. Kettle, D. S. 1995.MEDICAL AND VETERINARY ENTOMOLOGY. Second edition. Cambridge University press , UK. Khan A.S. , Maupin G.O. , Rollin P.E. 1997.An outbreak of Crimean-Congo hemorrhagic fever in the United Arab Emirates, 1994- 1995. Am J Trop Med Hyg; 57: 519- 25. Krantz, G. W. 1978. A Manual of Acarology. regon State University Book Stores, Corvallis, Oregon. LeDue J.W. 1989. Epidemiology of hemorrhagic fever virüses. Rev Infect Dis; 11 (Suppl 11): S730- 5. Linthicum, K. J. , Bailey, C. L., Tucker, C. J. , Mitchell, K. D. , Logan, T. M. , Davies, F. G. , Kamau, C. W. , Thande, P. C. and Wageteh, J. N. 1990. Application of polar-orbiting, meteorological satellite data to detect flooding of Rift Valley fever virüs vector mosquito habitats in Kenya. Medical and veterenary and International Health 2000; 5: 99- 106. Mardani M. 2002. Nosocomial Crimean-Congo hemorrhagic fever in Iran (1999 – 2000). Clin Microbial Infect; 7 (Suppl 1): S2201- 13. Maroli, M., Ciufolini, M. G. and Verani, P. 1993. Vertical transmission of Toscana virüs in the sandfly Phlebotomus Perniciosus, via the second gonotrophic Cycle. Medical and Veterinary Entomology, 7,283- 286. McCormick, J.B. and Fisher- Hoch, S. 1990. Viral haemorrhagic fevers. In: Warr, K.S. and Mahmoud , A.A.F.(eds) .Tropical and geographical medicine. McGraw-Hill, pp. 700- 728, New York. Midilli, K. , Gargili, A. , Ergonul, O. , Sengoz, G. , Ozturk, R. ,Bakar, M. And Jengejan, F. 2007. Imported Crimean-Congo hemorrhagic fever cases in İstanbul. BMC Infectious Diseases, 7,54 [In http://www.biomedcental.com/1471-2334/7/54 ] . Oldfield E.C. , Wallace M.R., Hyams K.C., Yousif A.A., Lewis D.E., Bourgeois A.L.1991. Endemic infectious diseases of the Middle East. Rev Infect Dis; 13 (Suppl 3): S199- 217. Ostfeld, R.S., Price, A., Hornbostel, V.L., Benjamin, M.A. ve keesing , F.2006.Controlling Ticks and Tick-borne Zoonoses with Biological and Chemical Agents.J.Bioscience, 56(5), 383-394. Papa A., Ma B., Kouidou S., Antoniadis A. 2002.Genetic characterization of the mRNA segment of Crimean-Congo hemorrhagic fever virüs strains, China. Emerg Infect Dis; 8: 50- 3. Papa A, Christova I, Papadimitriou E, Antoniadis, A. 2004. Crimean-Congo Hemorrhagic Fever in Bulgaria. Emerg Infect Dis; 10: 1465- 7. Pinheiro, F. P. , Travassos da Rossa, A. P. A., Travassos da Rosa, J. F. S., Ishak, R., Freitas, R. B., Gomes, M. I. C., LeDus, J. W. and Oliva, O. F. P. 1981a. Oropouche virüs. I. A. Review of clinical, epidemiological and ecological findings. American Journal of Tropical Medicine and Hygiene, 30, 149- 160. Pinheiro, F. P. , Hoch, A. L., Gomes, M. L. C. and Roberts, D. R. 1981b. Oropouch virüs. IV. Laboratory transmission by Culicoides Paraensis. American Journal of Tropical Medicine and Hygiene, 30, 172- 176. Pirali-Kheirabadi, K., Haddadzadeh, H., Razzaghi-Abyaneh, M., Bokaie, S.,Zare, R., Ghazavi, M.ve Shams-Ghahfarrokhi, M. 2007.Biological Control of Rhipicephalus (Boophilus ) annulatus by diffrent strain of Metarhizium anisopliae,Beauveria bassiana and Lecanicillium psallitae fungi . Parasitology Research, 10(6), 1297- 1302. Porterfield, J. S. 1989.Andrewes, virüses of Vertebrates. Balliere-Tindall, London. Samish, M., Alekseev, E. 2001 . Arthropods as predators of ticks ( Ixodside ).Journal of Medical Entomology,38(1),1- 11. Schwantes, U., Dautel, H., Jung, G. 2008. Prevention of infectiou tickborne disease in humans: Comparative studies of the repellency of different dodecanoic acid formulations against Ixodes ricinus (Acari:Ixodidae). Parasites & Vectors; 1,1-8. Shirzadi, M.R. 2007. National guidelines for control of Crimean-Congo Hemorrhagic fever andother of the viral hemorrhagic fevers(VHFs).National Institute of Hygiene and Health, Tehran, I.R. of IRAN. Simpson, D. I. H., Knight, E. M., Courtois, G., Williams, M. C., Winbern, M. P. And Kibukamusoke, J. 1967. Congo virüs:a hitherto underscribed virüs Occuring in Africa. Part I. Humanisolation-clinical notes. East Afr. Med. J., 44, 87-92. Simpson, D.I.H., Knight, E.M., Courtois, G., Williams, M.C., Winbren, M.P., Kibukamusoke, J. 1976.Congo Virüs: a hitherto undescribed virüs occuring in Africa. Part I. Human isolation-clinical notes. East Afr Med J; 44: 87- 92. Simpson, D.I.H. 1978. Viral haemorrhagic fevers of man. Bull Wld Hlth Org; 56: 819-32. Sonenshine, D. E. 1991. Biology of Ticks, Vol. I., Oxford University press, New York. Sonenshine, D. E. 1993. Biology of Ticks, vol. 2. Oxford University press New York. Suleiman, M.N., Muscat-Baron, J.M., Harries, J.R., Satti, A.G., Platt, G.S., Bowen, E.T., Simpson, D.I. 1980. Congo/Crimean haemorrhagic fever in Dubai. An outbreak at the Rashid hospital. Lancet; 2: 939–41. Swanepoel, R., Gill, D.E., Shepherd, A.J., Leman, P.A., Mynhardt, J.H., Harvey, S. 1989. The clinical pathology of Crimean/Congo hemorrhagic fever. Rev Infect Dis; 11 (Suppl 4): S794–800. Swanepoel, R.2004. Special pathogens Unit, National Institute for communicable Diseases, South Africa, direct communication with Virology Section, Public Health Laboratories Division, National Institute of Health, Islamabad, 11 October 2004 . Tantawi, H.H., Shony, M.O., Al-Tikriti, S.K. 1981.Antibodies to Crimean-Congo haemorrhagic fever virüs in domestic animals in Iraq: a seroepidemiological survey. Int. J. Zoonoses; 8: 115- 20. T.C.SAĞLIK BAKANLIĞI, (Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Bulaşıcı ve salgın Hastalıklar kontrolü Daire Başkanlığı ![]() Van de Wal, B.W., Joubert, J.R., van Eeden, P.J., King, J.B. 1985.A nosocomial outbreak of Crimean-Congo haemorrhagic fever at Tygerberg Hospital. Part IV. Preventive and prophylactic measures. S Afr Med J; 68: 729- 32. Van Eeden P. J., Joubert, J.R., van de Wal, B.W., King, J.B., de Kock, A., Groenewald, J.H. 1985.A nosocomial outbreak of Crimean-Congo haemorrhagic fever at Tygerberg Hospital. Part I. Clinical features. S Afr Med J; 68: 711- 7. Vesenjak-Hirjan, J., Punda-Polic, V., Dobe, M. 1991. Geographical distribution of arbovirüses in Yugoslavia. J Hyg Epidemiol Microbiol Immunol; 35: 129- 40. Walker, A.1994. The arthropods of humans and domestic animal (A guide to preliminary identification), first edition . Center for Tropical Veterinary Medicine University of Edinburg , UK. WHO. 1998. Chemical Methods for the Control of Arthropod Vectors and Pests of Public Health Importance (Second Edition).World Health Organization,Geneva. Williams, R.J., Al-busaidy, S., Mehta, F.R. 2000. Crimean-Congo haemorrhagic fever: a seroeepidemiological and tick survey in the Sultanate of Oman. Tropical Medicine and International Health, 5, 99-106. Woolley, T. A. 1988. Acarology, Mites and Human Welfare. John Wiley, New York. World Health Organization. 1976.Viral hemorrhagic fever, Pakistan. Wkly Epidemiol Rec; 51: 261-2. World Health Organization. 1979.Viral hemorrhagic fever in Iraq confirmed as Congovirüs. Wkly Epidemiol Rec; 54: 46. World Health Organization. 1998. Crimean-Congo haemorrhagic fever in Afghanistan. Disease outbreaks reported 8 May 1998. (In http://www.who.int/disease-outbreak-news/n1998 /may/n8may1998a.html) World Health Organization.1999. Two die of tick-borne fever in south Kazakhstan. http://www.angelfire.com/punk/lymedisease/cchf99.html World Health Organization. 1999. Crimean-Congo haemorrhagic fever, Russian Federation (update), 26 July 1999. (In http://www.who.int/disease-outbreak-news/n1999/july/ n26july. Html ) World Health Organization. 2001. Crimean-Congo haemorrhagic fever (CCHF) in Kosovo – update 5. 29 June 2001. (In http://www.who.int/disease-outbreak-news/n2001/june/29june 2001.html ) World Health Organization. 2001. Media reports of Crimean-Congo haemorrhagic fever in Pakistan. 4 October 2001. (In http://www.who.int/disease-outbreak-news/n2001/octobe r/ ) World Health Organization 2003. Communicable Disease profile Iraq. Updated 19 March 2003. Communicable Disease Working Group on Emergencies, HQ Division of Communicable Disease Control, EMRO WHO Office, Baghdad. Zeller, H.G., Cornet, J.P., Diop, A., Camicas, J.L. 1997. Crimean-Congo hemorrhagic fever in ticks (Acari: Ixodidae) and ruminants: field observations of an epizootic in Bandia, Senegal (1989- 1992). J Med Entomol; 34: 511-6. Yazarlar: Med.Entomolog Dr. Farrokh Dabiri, Dr.Serdar Yüksel |
Cevapla:
Bütün konular: 166
Bütün postalar: 167
Bütün kullanıcılar: 15